28 Nisan 2015 Salı

Köprüleri Yakın


      Köprüleri yakın ki geri dönüşü olmayan bir yola girmiş olalım. Rotamız hayallerimiz olsun ve hiç bir şeyden pişmanlık duymayacak kadar gözümüz açık olsun. Her anından keyif alalım her saniyenin. Her nefes alışın, gördüklerimizin, görmediklerimizin, göremeyeceklerimizin, duyduklarımızın, duymak isteyeceklerimizin ve verdiğimiz nefesten. Kısacası her şeyden, acıdan bile keyif almalı...
Çünkü gençlik çılgınlıktır.
Dünya bir düğün yeri, oturmaya mı geldik? 

21 Nisan 2015 Salı

Dönsem mi?

Selamlar Fangörl alemi!
Bir hevesle açtığım, iki paylaşım yapıp daha da uğramadığım bloguma dönüp bi bakayım istedim...
Normal hayatta da maalesef böyle bir insanım, hevesle başlar hevessiz bitiririm. Beni en iyi Tuhaf Boice capsi bekleyenler bilir zaten, bi caps yapıp kaçıyordum. Ama blog konusunda kısman haklıyım, sebeplerim var bi iki..;
1. Kore'den uzaklaştım
2. Hayat şartları, üniveriteye başlarken çok değişiklik yaşadım, bünye kaldırmadı...
3. Birinci sebebim çok önemli altını tekrar çiziyorum...


Evet bildiğiniz uzaklaştım Kore filmlerinden, müziğinden falan...
Eskisi gibi değil çünkü, bana katılmayanlar olacaktır muhakkak ama hakikaten değil benim için.
Bi kere ben daha iyi bir CN Blue istiyordum, tabi ki de şuan daha iyi yerlere geldiler fakat benim beklediğim gibi olmadı. Rock müzikten uzaklaştılar sanki ve daha popüler olana yöneldiler. Sanki reklam kokan hareketler bunlar bilemiyorum... Sanki onlar da memnun değillermiş gibi.
Hele Jong Hyun  bi ara özür dilemişti çok üzerime alınmıştım niyeyse...

Üzülme yiğidim, sorun bende...

                    














                     Yong Hwamın, Kuzu Prensmin tek başına bir albüm çıkarmasını onu tanıdığımdan beri bekliyordum ama yine beklediğim gibi olmadı, olmuyor sevemiyorum şarkılarını artık. Hepsini değil tabii ama çoğunu sevemiyorum ne yalan söyleyeyim...
:(((

          Diziler diziler ahh zalım diziler...
          Koreceyi öğrenmek isterken bana çok hoş görünüyordu o diziler. Bir de o hareketleri mimikleri falan çok tatlıydı oyuncuların...
          Ama geri tepti bende, farkında olmadan ben de yapıyormuşum o hareketleri... Hatta aşırı dozda oldu diyebilirim çevremdeki insanlar çok sevimli olduğumu söylüyor. 


                                          +Sence ben ne tarz müzik dinliyorum?
                                           -... İngilizce pop, Rihanna falan
                                          + ROCKÇIYIM LAN BEN?!
Hrrrr...
Yok abi olmuyor... Geçen müzik kulübüne üye oldum. İlgilenen vatandaşların hepsi metalciydi. Elime kağıt verip 'Aşağıdaki numara benim, kafana bir şey takılırsa arayıp sorabilirsin' diyen genconun bana bir bakışı vardı ki... Kırk yıllık Serdar Ortaç hayranı gibi hissettim kendimi, dedim 'Ben kimim, ne yapıyorum ben bu bitli metalcilerin arasında? Benim ne işim var burada?'
Anne bana popçu muamelesi yaptılar :(


                               Başladım ben yine ergen stayla hareketlere... Habitatına uygun yaşayamayınca insan böyle oluyor demek ki... Napayım ama yani, içimdeki deli fişek rockçıya yazık mı olsun? Görünüşünü değiştir diyenler oldu, denedik.. Saçı siyaha boyadık, sonuç şekil A'da    

Şekil A

                                    








İbretlik hikayemden çıkarmanız gereken sonuç 'Ya olduğun gibi görün ya göründüğün gibi ol' değil. Daha değişik yoldan anlatayım, olmadığın biri gibi görünmeye çalışma... Bak ben uğraşıyorum da ne oluyor? Ergen ergen triplere girdim kaç gün...









Neyse, bloga gelince; yazmaya devam etmeyi planlıyorum.
Kapanışı kıyamet alameti haberlerle yapalım;
Bigbang dönüyor, Trollsüz primsiz herifler dönüyor ya la...
Üzerine TOP instagaram açtı, iki günde benim iki ayda atmadığım miktarda da resim attı...
Ben de kaçıyorum haydin baybay...